PKOS NEDİR?

PKOS günümüzde genç üreme çağındaki kadınlarda sıklıkla görülen ve sosyal yaşamı ileri derecede etkileyebilen bir hastalıktır ve tüm vücudu etkileyen multifaktöriyel ve sistematik bir sendrom olarak karşımıza çıkmaktadır. Patofizyolojisi tam olarak bilinmeyen bu hastalık bir endokrin bozukluktur. Genetik ve çevresel faktörler, obezite, yumurtalık disfonksiyonu ve hormonal faktörler birleşerek bu sendromu oluşturur.

Komplikasyonları Nelerdir?

  • Mensturasyon düzensizlikleri
  • Infertilite
  • Androjen fazlalığı
  • İnsülin Direnci
  • Santral obezite
  • Dislipidemi
  • Artmış TİP 2 DM sıklığı

Dikkat!

PKOS’ta ilaç tedavisinin yanı sıra beslenme tedavisinin yapılması büyük önem taşır. Fazla kilo, hastalığın hem endikasyonlarından, hem de komplikasyonlarından biri olan hormon dengesizliğine yol açmaktadır. Yüksek yağ miktarı infertiliteyi, düşükleri ve zorlu doğurganlık dönemlerini tetiklemektedir. Bu nedenle hastalığın tedavisinde temel amaç, vücut ağırlık kaybının ve uzun dönemde ağırlık kontrolünün sağlanmasıdır. Hızlı vücut ağırlık kayıpları üreme sistemi için risk oluşturabilmektedir.

Peki bu bilgiler ışığında beslenme tedavisi nasıl olmalı?

 

Beslenme Tedavisi:

Bireyde beslenme tedavisi ile vücut ağırlık kaybı ve kan glukozunun dengelenmesi, insülin direncinin azaltılması, dolayısıyla androjen düzeylerinin düzenlenmesi hedeflenmelidir. PKOS’ta kan glukoz kontrolünün sağlanması için öğün atlanmamalı, özellikle kahvaltıya önem verilmeli ve düzenli öğün (3-4) tüketilmelidir.

 

Karbonhidratlar:

Karbonhidratın türü ve miktarı tokluk kan glukozunu ve insülin yanıtını etkilemektedir. Dolayısıyla PKOS’ta beslenme tedavisinin esasını, glisemik indeksi (Gİ) yüksek karbonhidratların azaltılarak, Gİ düşük karbonhidratların arttırılması oluşturmaktadır. Besinlerin glisemik indeksinin düşük olması, insülin direncinin azaltılmasında, dolayısıyla tokluk hissinin oluşması ve acıkmanın gecikmesinde önemli rol oynamaktadır.

 

Glisemik İndeksi Düşük Besinlere Örnekler:

  • Etler
  • Yoğurt
  • Süt ve Süt Ürünleri
  • Yeşil Yapraklı Sebzeler
  • Kepekli Ekmek
  • Erik
  • Elma
  • Greyfurt
  • Armut
  • Fındık, ceviz, badem

 

Glisemik İndeksi Yüksek Besinlere Örnekler:

  • Beyaz Ekmek
  • Şeker
  • Beyaz Pirinç
  • Bütün Şekerli İçecekler
  • Kornflex, Müsli
  • Patates
  • Krakerler
  • Büskiviler

 

Proteinler:

Diyetin protein içeriğinin yüksek olması, tokluk sağlarken insülin duyarlılığını arttırmakta üreme ve endokrin işlevleri düzeltmektedir. Ancak yüksek protein içerikli diyetlerin PKOS’ta kullanımına yönelik daha fazla araştırmaya gereksinme vardır.

 

Yağlar:

Diyetin toplam enerjisinin %25-30’u yağdan, bunun %10’undan azı da doymuş yağlardan gelmelidir. PKOS’lu hastalarda çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin omega-3 yağ asidinin ek olarak alınması önerilmektedir. Diyetteki çoklu doymamış yağ asitlerinin artması insülin direncini azaltarak, kontrolsüz insülin salınımını engellemektedir. Bu da androjen salınımında azalma sağlamaktadır. Günlük alınan enerjinin %2’sinden fazlasının trans yağ asitlerinden gelmesi durumunda infertilite riski arttığından, trans yağ alımından kaçınılmalıdır.

Posa ve diğerleri:

Diyette posa kaynağı olan sebze, meyve ve tam tahıllı besinlerin daha çok yer alması sağlanmalıdır. Ayrıca sigara içilmemeli ve alkol kullanılıyorsa azaltılmalıdır.

 

Genel Anlamda Beslenme Önerileri Aşağıdaki Gibi Olmalıdır:

Öğünler Atlanmamalı ve geciktirilmemeli

Hazır gıdalar, rafine karbonhidratlar, gazlı, alkollü içecekler, hazır meyve suları, hamur işleri, yağlı ve yağda kızartılmış besinlerden kaçınılmalı

Her gün 30-40 dk ılımlı egzersiz yapılmalı

Su tüketimi günde 2- 3 litre olacak şekilde ayarlanmalı

Glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmeli

En az 3-4 çay kaşığı sert kabuklu yemişler tüketilmeli

Haftada en az 1 kez balık tüketilmeli

 

Sonuç

Vücut ağırlık kaybı sağlanmadığı sürece endokrin bozukluklar ilerlemektedir. Bununla birlikte endokrin bozukluklar vücut ağırlığı kaybına karşı da direnç oluşturmaktadır. Beslenme tedavisinde ilk basamak sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı değişiklikleriyle ağırlık kaybının sağlanmasıdır. Bu nedenle yaşam tarzı alışkanlıklarımıza ve beslenmemize çok dikkat etmeliyiz.

Son olarak Hipokrat’ın “Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun” sözünü sizlere hatırlatıyor ve Polikistik Over Sendromu ve Beslenme yazımı okuduğunuz için teşekkür ediyorum.