Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet pankreastan salınan insülin hormonunun yetersizliği veya etkinliğinin azalması sonucu kandaki glikoz (şeker) miktarının yükselmesi ile ortaya çıkan bir hastalıktır.
Vücudumuzun temel enerji kaynağı karbonhidratlardır. Karbonhidratların sindirilmesi sonucunda en küçük birimi olan glikoz ortaya çıkar. Glikoz pankreastan salınan insülin hormonunun yardımı ile hücrelere, dokulara giderek vücutta enerji için kullanılır. Eğer insülin hormonu yetersiz salınırsa veya etkisini vücutta gösteremezse glikoz hücre içine alınamaz ve kanda glikoz miktarı yükselmeye başlar. Diyabet hastalığının en çok görülen 2 çeşidi vardır.
Tip 1 Diyabet
Tip 1 diyabet pankreas hücrelerinin zedelenmesi sonucu insülin hormonunun hiç üretilmemesi veya az üretilmesi ile ortaya çıkar. Her yaşta görülebilir ancak 18 yaş altında görülme olasılığı daha yüksektir. Ülkemizdeki diyabet hastalarının yaklaşık %10’u tip 1 diyabet hastasıdır.
Tip 1 diyabet hastalığı ani ve hızlı bir başlangıç ile kendini gösterir. Hastalığın erken dönemlerinde ortaya çıkan birçok belirtisi vardır.
Belirtiler;
- Çok su içme isteği
- Ağızda kuruluk
- Normalden fazla idrara çıkmak
- İştahsızlık ve ani kilo kaybı
- Konsantre olmada güçlük
- Gece idrara çıkmak için uyanmak
- Yorgunluk
- Tatlı tüketme isteğinde artış olması
Tip 1 Diyabet Tedavisi
- Yaşam boyu insülin tedavisi
- Düzenli kan şekeri takibi
- Beslenme tedavisi
- Düzenli egzersiz
Egzersiz yaparken kan şekerinin fazla düşmemesine dikkat edilmelidir. Kan şekerinin yükselmesi kadar düşmesi de tehlikelidir. Egzersiz yaparken kan şekeri mutlaka izlenmelidir ve diyetisyenin önerisi doğrultusunda egzersiz öncesi ve/veya sonrasında besin tüketilmesi gerekebilir.
Tip 2 Diyabet
Besin tüketimi sonucu kanda glikoz artışı olur ve pankreastan insülin hormonu salgılanır ve kandaki glikoz hücrelere, dokulara giderek vücutta enerji için kullanılır. Ancak fazla besin tüketimi olduğu zaman kanda daha fazla glikoz olur ve bu glikozları taşımak için daha fazla insülin hormonu salgılanır. İnsülin hormonunun uzun süre fazla salgılanması sonucu hücreler artık insüline duyarsız hale gelirler ve kanda glikoz artışı gözlenir.
Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet pankreastan salınan insülin hormonunun yetersizliği veya etkinliğinin azalması sonucu kandaki glikoz (şeker) miktarının yükselmesi ile ortaya çıkan bir hastalıktır.
Tip 2 diyabet normal/fazla düzeylerde insülinin salgılandığı ancak vücutta insülinin kullanılamadığı, vücudun insüline duyarsız hale geldiği durumlarda ortaya çıkar. Her yaşta görülebilir ama 40 yaş üstünde daha sık gözlemlenir ve fazla kilolu/obez bireylerde görülme olasılığı daha yüksektir. Ülkemizdeki diyabet hastalarının yaklaşık %90’ı tip 2 diyabet hastasıdır.
Tip 2 diyabet hastalığı kendini hemen belli etmez, çoğu birey aylar sonra hasta olduğunu öğrenir. Hastalığın erken dönemlerinde ortaya çıkan birçok belirtisi vardır ve belirtiler tip 1 diyabet ile benzerdir.
Belirtiler;
- Çok su içme isteği
- Ağızda kuruluk
- Normalden fazla idrara çıkmak
- İştahsızlık ve ani kilo kaybı
- Konsantre olmada güçlük
- Gece idrara çıkmak için uyanmak
- Yorgunluk
- Tatlı tüketme isteğinde artış olması
Tip 2 Diyabet Tedavisi
- Beslenme tedavisi
- Düzenli egzersiz
- Doktor gerekli gördüyse ilaç/insülin tedavisi
Tip 2 diyabette kilo almamak çok önemlidir. Hatta birey fazla kilolu ise kilo kaybı olması istenir.
Egzersiz yapmak kan şekeri kontrolünü sağlamaya yardımcıdır bu yüzden diyabet hastalarında çok önemlidir.
Beslenme Önerileri
- Uzun süre aç kalınmamalıdır.
- Az az sık sık yemek yenilmelidir, insülin tedavisiyle paralel bir diyet programı olmalıdır.
- Posa miktarı yüksek sebze ve meyveler, tam taneli tahıllar, kan şekerini hızlı yükseltmeyen besinler tercih edilmelidir.
- Kızartmadan kaçınılmalıdır. Onun yerine haşlama, ızgara fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
- Fazla tuzlu, soslu, yağlı besinlerden; gazlı ve alkollü içeceklerden kaçınılmalıdır.
- Bol su tüketilmelidir.
- Reçel, bal, çikolata gibi şeker içeriği yüksek besinlerden kaçınılmalıdır.
- Diyabetik ürünler tüketilebilir.
- Diyetisyenin verdiği beslenme planına düzenli uyulmalıdır.